ASİ DEVE GİBİ OLUNCA CEHENNEME GİRİLECEĞİ BAHSİ

(Sure-i Yunus, Ayet 4)

قَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى: وَعْدَ اللّٰهِ حَقًّا

“Allah'ın vaadi haktır”

Şeytanın vaadi hep yalandır. O sizi şaşırtmaya aldatmaya çeker. Zulü-mata çeker. Ben sizi nura çekerim. Buna dair ayete bak, ibret al.

(Sure-i Bakara, Ayet 257)

قَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى: اللّٰهُ وَلِيُّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا اَوْلِيَاؤُهُمُ الطَّاغُوتُ يُخْرِجُونَهُمْ مِنَ النُّورِ اِلَى الظُّلُمَاتِ اُولٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ

“Allah'u Teala iman edenlerin dostudur. Onları karanlıktan ve zulumattan nura çıkarır. Şol inkar ve küfür edenlerde şeytanın dostudur. Onları şeytan nurdan zulümata çeker. Onlar cehennem ehli olurlar. Onlar orada ebedi kalırlar.”

İşte Allah'u Teala kullarını daima iyiliğe çeker, iyi olmalarını ister. Kullar onu bırakıp onun dediklerine kulak asmayıp nefsin havasına, şeytanın iğvasına (sözlerine) ve gösterişine bakar. Allah'u Teala'yı unutup asi olur, azgınlaşır, hiç aldırış etmez, tanımaz olur ve böyle olmadıkça Allah'u Teala kulunu cehenneme attırmaz.

Buna dair Hadis-i şerife bak:

عَنْ اَب۪ى اَمَامَةَ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰه صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَلَا كُلُّكُمْ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ اِلَّا مَنْ شَرَدَ عَلٰى اللّٰهِ شِرَادَ الْبَع۪يرِ عَلٰى أَهْلِه۪ (حم ك د)

Ebu Emame Radiyallahu anhu’dan Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:

“Bilmiş olunuz ki; hepiniz cennete gidersiniz. Yalnız ehline asi olan deve gibi Allah'u Teala'ya asi olmadıkça cennete girersiniz.”[1]

İşte Allah'u Teala kulunu kolay kolay cehenneme atmaz. Asi camuz, asi deve gibi olmadıkça Allah'u Teala kulundan geçmez. Sahibine asi olan deve gibi kükreyip, kibirlenip, şişip, söz dinlemez. Vaaz, nasihata ayete ve hadise karşı durup meydan okurcasına, elden utandığından Allah'u Teala'ya muti (itaatli) gibi görünür. Ayete ve Hadise kıymet vermez, itirazlar eder. Burnunu kıvırır geçer. Hiç Allah'u Teala'dan korkmaz, sonum neye varır demez, dini diyaneti hor görür. Yine Allah'u Teala ondan vaz geçmez, sonunu bekler. İpe sapa gelmeyeceğini iyice kullarının ağzından ikrarını alır. Azgın olduğunu herkes dili ile söyler. İşte ümit tamamen kesildikten (ondan) sonra (Allah'u Teala) cehenneme koyar. Kendi omuzu zoru ile zorlaya zorlaya cehenneme girer. Böylece Allah nura çeker, yani kulunun kalbine iyi şeyler koyar. Şeytan da zulümata çeker. O da kendisine dost olanlara vesvese verir, dine, şeriata, tarikata, hakikata ve marifete itarazlar koyar. Allah'u Teala iman edenlere ilham eder, tasdikler muhabbetler koyar, böylece insan bu ikisinin arasındadır. Cenab-ı Hakk Teala Hazretleri, rüyalar ile ayıktırmak ister. Şeytan da rüyalar ile azdırmak ister. İşte sen sana dü-şün, şeytanın dediklerini kabul edip Allah'u Teala'nın dediklerini kabul etmiyorsun. Bir de Allah'u Teala'ya bahane buluyorsun. Sana, Cenab-ı Hakk Peygamber ile söyletti. Kur'an'da aşikare söylüyor. Rüyalar gösteriyor, alimler söylüyor, kitaplar söylüyor. Bunları hiçe sayarak şeytanın vesvese-sine ve nefsin havasına uyup nefsini kendine Allah ediyorsun.

(Sure-i Casiye, Ayet 23)

قَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى: اَفَرَاَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ اِلٰهَهُ هَوَاهُ

“Görmedin mi ki şol kimse nefsinin havasını kendine ilah (Allah) yaptı” diye buyuruyor.

İşte Allah'u Teala'yı bırakıp nefsinin, şeytanın, havasına uyanlar, kimseyi beğenmezler, sözünü de beğenmezler. Böyle olmadıkça cehenneme girmezler. Allah'u Teala bir kulunu severse ondan bir şey esirgemez. Ne lazımsa onları da söylüyor. Vaad ediyor, sevilmeye çalışanları muhakkak sever, sen O'nu seversen vallahi O da seni sever. Allah'u Teala'nın sözleri, vaadi haktır. Vaad ediyor, Kur'an-ı Kerim ile, yeminlerle, Hadis-i Kudsi'lerle, Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin hadisleri ile, kesin olarak söylüyor.

Hadis-i Kudsi:

“Siz beni severseniz ben de sizi severim”[2] buyuruyor.


[1] Ahmed Bin Hanbel, Müsned, Hadis No: 21197; Hakim, Müstedrek, Hadis No: 171, 7735.

[2] Kütüb-i Sitte, Cild 10, Hadis No: 3343 (Benzeri).


.