MESCİDDE MUSAFAHA KONUSU

[Huccetü'l-İslam (İmam-ı Gazali), Sayfa: 19

Ve dahi mescidde cemaatle musafaha eyle. Resul-i Ekrem Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

- Ebu Sufyan'ın evinden çıktım. İkindi vaktinde mescide girdim. Boyu ve boynu uzun olan ve kaşı çatık bir kişi gelip dört rek'at namaz kıldı. Mihraba yakın vardım. O kişiye nazar ettim, (baktım). Namazdan fariğ olunca (kıldıktan sonra) iki elini kaldırdı. Ağlayarak dua etmeye başladı. Bende elimi kaldırıp “amin” dedim. Duadan fariğ olunca (bitince) sağ elini bana uzattı. Elimi hafifçe tutup bana selam verdi. Elimi üç kere salladı. Ba'dehu (daha sonra) mescidden taşraya (dışarı) çıkıp gitti. Ben o kişinin bu fiiline (işine) taaccüp ettim (hayret ettim) buyurdu.

Ondan Resulü Ekrem Sallallahu aleyhi ve sellem Hazreti Ali (Kerremallahu Veche)'nin hane-i saadetlerine vardı (geldi):

- Ya Ali! Mescidde bir kişi gördüm. Namaz kılıp elimi tuttu ve üç kere salladı. Mescidden çıkıp gitti dedi. Derhal Cebrail Aleyhisselam gelip:

- Ya Muhammed! Hakk Teala sana selam edip buyurdu ki; Mescid-i saadette elini tutan yiğidi bildin mi? Hazreti Resul Sallallahu aleyhi ve sellem Cibril'e:

- Bilemedim, dedi. Cebrail Aleyhisselam:

- O gördüğün yiğit Hz. Hızır Aleyhisselam idi. Seni ziyaret etmeğe gelmişti. Hz. Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

- Ya Ali! Hızır Aleyhisselam'ın sünneti sana vasiyet olsun, buyurdu. Hz. Resul Aleyhisselam buyurdu ki:

- Her kim bu minval üzere musafaha eylese (yani camide musafaha eylese demektir) Yerlerinden ayrılana kadar Hakk Teala Hazretleri ona Hızır sevabı mislü sevap verir. Her parmağına bir yıllık ibadet sevabını verir. Hakk Teala Hazretleri ikisinin günahlarını af ve mağfiret edip her günahına bedel bir hasenat yazılır.”

Camide musafahayı yasaklayanların, Resulullah'ın yanında hallerinin ne olacağını düşün. İşte camide musafaha sünnet oluyor.

(Kenzü'l-İrfan, Hadis, No: 932)

“Din kardeşinin elini öpmek musafahadır. Öyle olunca musafaha ediniz.[1] (Çünkü musafaha kalbinizdeki kırgınlığı giderir.)

“Yaşlı bir müslümana hürmet Nuh Aleyhisselam'a hürmettir.”[2]

“Ben kadınlarla musafaha yapmam.”[3]]

El öpmek mü'minin musafahasıdır. Müslümanların dediği şudur:

Ulemanın elini öpmek doğrudan doğruya Resulullah'ın elini öpmektir. Onun elini öpmek Allah'u Teala'nın elini öpmektir. Bunda biraz kaba kaçtın, diyeceksiniz ama Kur'an-ı Kerim'de:

(Sure-i Fetih, Ayet 10)

قَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى: يَدُ اللّٰهِ فَوْقَ اَيْد۪يهِمْ

“Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir.” Alimlerin ellerinin üstünde Resulullah'ın eli ve Allah'u Teala'nın eli vardır. Sen o eli öpmez misin? Ve öpenleri de tenkit edersin.

Hadis-i Şerif:

قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:مَنْ اَحَبَّ عَالِمًا فَقَدْ اَحَبَّن۪ى مَنْ اَحَبَّن۪ى فَقَدْ اَحَبَّ اللّٰهَ ... (طب عن ام سلمة)

“Her kim alimi severse beni sevdi. Beni seven Allah'u Teala'yı sevdi. Yeri cennetir.”[4] diye buyurmuştur.

Hocam ilim sıfatullahtır, alime her ne tazim edilse doğrudan doğruya Allah'u Teala'yadır.

Hadis-i Şerif:

عَنْ اَنَسِ ابْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: بَجِّلُوا الْمَشَايِخَ فَاِنَّ تَبْج۪يلُ الْمَشَايِخِ مِنْ اِجْلَالِ اللّٰهِ تَعَالٰى وَمَنْ لَمْ يُبَجِّلْهُمْ فَلَيْسَ مِنّ۪ى (حب عد والديلمى)

“Şeyhlere tazim ediniz, hürmet ediniz. Çünkü onlara her ne yapılırsa doğrudan doğruya Allah'u Teala'yadır. Her kim onlara tazim, tevkir ve tebcil etmezse benden değildir.”[5]

قَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى: اُولِى الْاِرْبَةِ مِنَ الرِّجَالِ ...

İşte hakkı ile ulemanın eli öpülür. Kamil yaşlı olursa erkek ve kadın öperler. Buna Kur'an-ı Kerim'de (Sure-i Nur, Ayet 31) delildir.

Nedir hocam oku! Yerine bak.

Hadis-i Kudsi'sin'de:

اَنَا سِرُّ الْاِنْسَانِ وَسِرّ۪ي سِرَهُ

“Ben insanın sırrıyım sırrım onun sırrındadır” dediği alimlerdir. Sen, Allah'u Teala'nın sıfatına hamil olan kimsenin elini öpmez misin? Allah'u Teala'dan korkmaz mısın? Eli öpülüyor diye söz edersin. İnsanda ne sırrı ilahiler vardır. Sen bilmez misin?

[Hamil, hamile, hameldar taşıyan demektir. Sen Allah'u Teala'nın ilmini, ilim sıfatını üzerinde taşıyan alimin elini öpmez misin? İlim sıfatullahtır. Hakiki alimde de Allah'ın ilim sıfatı vardır. Allah'u Teala'nın kulda olan sekiz sıfatının ikincisi ilimdir. Buna Sıfatı Subutiye derler. Senin babanda o ilim sıfatı olmasa bile baban olduğu için elini öpüyorsun. Annen baban seni alemi ulvi olan o yüksek makamdan bu dünya çirkefine getirmeye sebebtir. Hakiki alimde bu dünya çirkefi olan bu alemden ibadet taat ile çalışa çalışa Hakka kavuşturmaya sebebtir. Buna baba diyor elini öpüyorsun da o da manevi babandır. Niye onun eli öpülmesin?]

Seyyidina seyyid Ahmed Rufai (Gaddesallahu Sırrahu)'ya sen el öptürüyorsun demişler. Buyurmuştur ki:

- Onlar benim elimi öpmüyorlar, Allah'u Teala'nın ismini öpüyorlar diye sağ elinin baş parmağını şehadet parmağına kavuşturmuş elinin sırtını çevirmiş bakınız (elif-lem-lem-he) Allah'u Teala'nın ismidir. Bunu öpüyorlar demiş. İnsan-ı kamil Hakkın hamilidir. Sen, Allah'u Teala'yı zikrederken o zikrinden, isminden ayrı değildir. Bunlar zikrullahın hamilidir, taşıyandır. Anlayana bu kadar yeter. Anlamayana artık bilmem vesselam.

[Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'in sesinden yüksek tonajda Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem ile konuşan kadınların yanına Hazreti Ömer Radiyallahu anhu geldi. Kadınlar perde arkasında saklandı. Hazreti Ömer Radiyallahu anhu:

“Ey Nefisleri kendine düşman olan kadınlar! Resulullah'tan çekinmeyip benden mi çekiniyorsunuz?”[6] Kadınlar:

- Evet! Sen Resulullah'tan daha katı sözlü ve katı yüreklisin” dediler.

“Biz kadınlar Resulullah ile beraber harbe giderdik, sıhhiye görevi yapardık.”[7]

“Esma binti Zem'a Radiyallahu anha'nın Uhud savaşında Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'in yardımına gelmesi ve harb etmesi”[8]

“Hazreti Aişe Radiyallahu anha validemizin Cemel harbinin kumandanlığını bizzat kendi yürütmesi.[9]

“Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'i Medine-i Münevvere'de kadın erkek bütün Medine halkı hepsi koşma, kaside söyleyerek karşılamaları:[10]

“Harbte yaralılara su taşıyan iki islam kadını: Hazreti Ebu Bekir'in kızı Aişe ve Ümmü Süleym Radiyallahu anha. Bir diğeri de Muavviz kızı Rübeyyi Radiyallahu anha'dir. Düşman yaklaşınca kılıçlarını çekip düşmanla harb eder düşman geri püskürtülünce bacaklarının halhalları görününceye kadar bacaklarını çemreyip yaralılara su taşırlardı.[11]

Bazı kimseler el öpme, çarşaftan çıkma, göründün, konuştun, namahrem diye şeriatı Kur'an-ı, hadisleri tek yönlü söylüyor. Bazı sofuların kılı kırk yardığı gibi değildir. Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'in kapanma, tesettür üzerine hadisleri vardır. Ama Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem zamanında çarşaf yoktu. Bir de bu yazdıklarımız var. O birleri söyleniyor, bunlar söylenmiyor. Böyle olunca el öpme caizdir. Bunların hepsi caiz olunca bu saydıklarımız el öpmeden daha fazla ileri değil mi? Alimin ilmine hürmeten, yaşlının yaşına hürmeten niçin eli öpülmesin.[12]]


[1] El-Mütteki, Kenzül Ummal, IX, Hadis No: 25367.

[2] Ramûzu'l-Ehadis, Hadis No: 5061.

[3] Kütüb-i Sitte, Cild 2, Hadis No: 43; Ramûzu'l-Ehadis, Hadis No: 1848.

[4] Taberani Mu’cem’ul Kebir, Hadis No: 19343.

[5] Ramûzu'l-Ehadis, Hadis No: 3043; Muhtar'ül Ehadisin Nebeviyye, Hadis No: 222, s. 174; Envarü'l-Aşıkin, s. 436; Müzekki'n-Nüfus, s. 503.

[6] Sahih-i Müslim, Cild 7, Hadis No: 22 (2396), s. 294.

[7] İslam Tarihi (M. Asım Köksal), Cild 3-4, s. 198-199; Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih, Cild 8, Hadis No: 1216.

[8] Mevahib-i Ledünniyye, Cild 1, s. 160-161.

[9] Mir'at-ı Kainat, Cild 1, s. 707; Kütüb-i Sitte, Cild 13, Hadis No: 4810.

[10] Şevahidü'n-Nübüvve, s. 94.

[11] Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih, Cild 10, Hadis No: 1533; Cild 8, Hadis No: 1216, 1269.

[12] Ramûzu'l-Ehadis, Hadis No: 5061, 2618.


.